İçeriğe geç

Freud’un topografik kuramına göre insan davranışı üzerinde belirleyici olan en önemli etmen nedir ?

Freud’un Topografik Kuramına Göre İnsan Davranışı Üzerinde Belirleyici Olan En Önemli Etmen Nedir?

Psikanaliz dediğimizde çoğumuzun aklına gelen ilk isim şüphesiz Sigmund Freud’dur. Freud, insan ruhunu anlamaya yönelik yaptığı çalışmalarla, modern psikolojinin temellerini atmıştır. Onun en bilinen teorilerinden biri de “topografik kuram”dır. Peki, Freud’un topografik kuramına göre insan davranışı üzerinde belirleyici olan en önemli etmen nedir? Bu yazıda, Freud’un ruh yapısını nasıl kategorize ettiğini ve bu kategorilerin bizim günlük yaşamımıza nasıl etki ettiğini anlamaya çalışacağım. Hem akademik bir bakış açısı hem de gündelik gözlemlerle size konuyu anlatmak istiyorum.

Freud’un Topografik Kuramı: İnsan Zihninin Haritası

Freud’un topografik kuramı, insan zihnini üç ana bölüme ayırır: bilinç, bilinçaltı ve pre-bilinç. Bu üç alan, Freud’a göre insan davranışlarının ve düşüncelerinin temelini oluşturur. Ancak, bu üç alan arasındaki etkileşim, insan ruhunu çok daha karmaşık bir hale getirir. Freud’a göre, insan davranışı üzerinde en önemli etmen bilinçaltıdır.

Bir gün, iş yerinde uzun bir toplantı sırasında, patronumun söyledikleri hakkında çok düşündüm. Hepimizin yaşadığı o anlar vardır; bazen çok net hatırlamayız ama bir şeyler kafamızda döner ve sürekli bizi rahatsız eder. Freud’un teorisi bu tür anları çok iyi açıklar. Bazen bir olayın farkında bile olmayız, ancak bilinçaltımızda, kaydettiğimiz her şey birikerek bizim davranışlarımızı yönlendirir.

1. Bilinç: Farkında Olduğumuz Düşünceler ve Davranışlar

Bilinç, zihnimizin en yüzeydeki katmanıdır. Freud’a göre, bu alanda sadece şu anda farkında olduğumuz düşünceler, duygular ve hatıralar bulunur. Yani, bir iş görüşmesinde patronun size bir soru sorması ve hemen cevabınızı vermeniz gibi. Bu, bilinçli zihnin en tipik örneğidir.

Herkesin hayatında, özellikle yeni bir şey öğrendiğinizde, bir konu üzerinde düşünmek ve analiz yapmak gibi anlar olur. Bu, bilinçli düşünme sürecidir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir şey var: Bilinç, sadece o anki düşünceleri barındırır. Yani, insanlar bazen bilinçli olarak ne düşündüklerini doğru hatırlayamayabilirler, çünkü birçok düşünce bilinçaltına yerleşmiştir. Bunu, iş hayatındaki herhangi bir anınızda fark edebilirsiniz. Mesela, bir iş anlaşmasını tartışırken aniden içgüdüsel bir şekilde duyduğunuz korku veya kaygı, bilinçaltınızın o anki duruma verdiği tepkidir.

2. Bilinçaltı: Davranışlarımızı Şekillendiren Güç

Bilinçaltı, Freud’un topografik kuramında en önemli yer tutan alandır. Çünkü o, bizim farkında olmadığımız, ancak davranışlarımızı ve düşüncelerimizi derinden etkileyen bir bölgedir. Freud’a göre, burada bastırılmış duygular, travmatik anılar ve istekler bulunur. Bu bilinçaltı katman, bizi çoğu zaman yönlendirir.

Bilinçaltımızda, çocuklukta yaşadığımız travmalar, bastırmak istediğimiz duygular ve çözülmemiş problemler saklanır. Örneğin, bir arkadaşınızla sürekli küçük bir çekişmeye girdiğinizi fark ettiniz, ama bunun nedenini bir türlü bulamıyorsunuz. Freud’un teorisine göre, aslında bu çekişme, çocukluk yıllarınızda yaşadığınız bir travmadan kaynaklanıyor olabilir. Belki bir dönem dışlanmış hissettiniz ve bu durum, sizin yakın ilişkilerde zaman zaman savunmacı bir tutum almanıza yol açıyor.

Kendi hayatımda, geçmişte iş yerimde bir proje üzerinde çalışırken yoğun bir şekilde kaygılandığımı hatırlıyorum. Bu kaygının nedeni, aslında geçmişte başarı odaklı yetiştirilmiş olmamdı. Bilinçaltım, başarıya ulaşmak için sürekli bir baskı hissediyordu ve bu da projeye olan yaklaşımımı etkiliyordu. Freud’un teorisi, burada bilinçaltı faktörünün ne kadar belirleyici olduğunu açıkça gösteriyor.

3. Pre-Bilinç: Geçiş Bölgesi

Pre-bilinç, Freud’un topografik kuramındaki en ilginç ve en az dikkat edilen bölgedir. Pre-bilinç, bilinç ile bilinçaltı arasında bir köprü işlevi görür. Burada, farkında olmadığımız ama gerektiğinde bilince çıkabilen bilgiler yer alır. Yani, insanın aniden hatırladığı bir bilgi, aslında pre-bilinçte saklıdır.

Bir gün arkadaşımın, yıllardır görmediği bir kişiyi hatırlamaya çalışırken, aniden onun adını bulması, pre-bilinç seviyesindeki bir bilginin yüzeye çıkmasıydı. Freud, pre-bilinç alanını, bilince kolayca geçebilen ancak bilinçaltı katmanına da sıkıca bağlı olan bir bölge olarak tanımlar.

Sonuç: Freud’un Kuramına Göre İnsan Davranışını Belirleyen En Önemli Etmen Nedir?

Freud’un topografik kuramına göre, insan davranışı üzerinde belirleyici olan en önemli etmen, bilinçaltıdır. Çünkü bilinçaltı, geçmiş deneyimlerin, bastırılmış duyguların ve çözülmemiş travmaların depolandığı yerdir. İnsanlar, farkında olmasalar bile, bilinçaltındaki bu unsurlar onların davranışlarını yönlendirir. Bu yüzden, çoğu zaman mantıklı açıklamalarla yapamadığımız bazı davranışlarımız, aslında bilinçaltımızdaki unsurların bir sonucudur.

Bilinçaltı, hem iş yaşamımızda hem de günlük hayatımızda bizi yönlendiren en güçlü güçlerden birisidir. Örneğin, bir yatırım kararını verirken farkında olmadan riskten kaçmak ya da tedirgin olmak, geçmişte yaşadığımız travmaların izlerini taşıyor olabilir. Freud’un topografik kuramı, insan psikolojisini derinlemesine anlamamıza yardımcı olmanın yanı sıra, kendi içsel dünyamıza da ışık tutuyor.

Freud’un teorisini anlamak, kendi iç yolculuğumuza daha yakından bakmak ve davranışlarımızın kökenlerine inmeye çalışmak, günlük hayatımızda daha sağlıklı seçimler yapmamıza yardımcı olabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
betexper güncelsplash